Hayatının bir döneminde herkes koleksiyonculuğa ilgi duymuş ve çeşitli girişimlerde bulunmuştur. Kimi peçete, kimi pul koleksiyonu yapmış; bazıları ise izlediği filmlerin karakter figürlerini toplamıştır. İconic Cafe de bu tutkunun yaşatıldığı yerlerden biri. Bu yazımız, koleksiyon tutkusunu insanlarla paylaşmak isteyen İconic Cafe’nin sahibi Aytuğ Özer ile gerçekleştirdiğimiz röportajı içermektedir.
KAHVE, KOLEKSİYON VE SİNEMA: BİR TUTKU ÜÇGENİ
“Koleksiyonculuk, sadece nesneleri bir araya getirmek değil; her parçada bir hikaye, bir anı ve bir tutkuyu bulmaktır.”
Koru istikametinde bulunan İconic Cafe, Aytuğ kardeşlerin 20 yılı aşkın bir süredir biriktirdiği figürleri sergilediği bir kafe&bistro. Adeta popüler kültür tarihine kısa bir bakış sunan bu mekânda, Yüzüklerin Efendisi’nden Bruce Lee’ye, Star Wars’tan Avengers evrenine kadar birçok figür, poster ve fotoğraf yer almakta. Popüler kültürün tarihçesi sayılabilecek bu kafeye konuk olduk ve sevgili Aytuğ Özer ile bir röportaj gerçekleştirdik.
1-Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?
İconic Cafe, Yüzüklerin Efendisi’nden Bruce Lee’ye, Star Wars’tan Avengers evrenine kadar uzanan etkileyici figürleriyle popüler kültüre dair bir sergi alanı sunuyor.
Ben ve kardeşim 70 kuşağıyız. Doğma büyüme İstanbulluyuz, aslen Artvinliyiz. Gençlik dönemlerimiz Ankara Çayyolu bölgesinde geçti. Kardeşimle beraber küçüklüğümüzden beri bir sinema tutkumuz vardı. Çocukluğumuz sinemalarda filmleri izlemekle geçti. Ukrayna’da inşaat işiyle uğraşmaktaydım. Savaş dolayısıyla ülkeye geri döndüm ve kardeşimle beraber bu kafeyi açmayı planladık.
2-Figürlere olan ilginiz nasıl başladı?
“Kahve, uzun yolculuklarımızda bize güç verirken, koleksiyonlarımız Orta Dünya’nın anılarını taşır; sinema ise bu efsanevi hikayeleri gözlerimizin önünde canlandırarak bizleri maceralara davet eder.”
Çocukluğumuzdan beri izlediğimiz ve sevdiğimiz filmleri çocuklarımıza da seyrettiriyorduk. Kardeşim, izlediği filmlerin karakter figürlerini çocuğu için de satın alıyordu. Çocuğuna verdiği “Karayip Korsanı” figürünün kılıcı kırılınca, çocuğu üzülmesin diye internetten figür arayışına girdi. Ararken profesyonel karakter figürlerle karşılaşıyor, “Jack Sparrow” figürünü görünce çok ilgisini çekiyor, çocuğuna hediye ediyor. Bu figür onu çok etkiledi. Bundan sonra ikimiz de hayranı olduğumuz sinema ve özellikle Disney karakterlerinin figürlerini toplamaya başladık. İş artık hastalık boyutuna geldi ve evde figürleri koyacak yer bulamaz olduk.
3-Koleksiyonculuk serüveniniz nasıl başladı?
“I am not in danger, Skyler. I am the danger.” İconic Cafe, bu unutulmaz repliğiyle birlikte, Breaking Bad tutkunlarına eşsiz bir deneyim sunuyor.
Ailede süregelen bir koleksiyon yapma kültürü vardı. Teyzemler, babam, hepsi ilgi alanlarına yönelik koleksiyonlar oluşturmuştu ve bu durum bizi çok etkilemişti. Ailede böyle bir gelenek olunca, biz de koleksiyon yapma girişimlerinde bulunduk. Pul koleksiyonu, çizgi roman koleksiyonu gibi denemelerimiz oldu. Hatta teyzemizin hediye ettiği plak koleksiyonunu devam ettirmeye çalıştık. Ancak tarzımızın sinema olduğunu fark ettik ve koleksiyon yapma isteğimizi bizim açımızdan bir tutku olan sinemaya yönlendirdik.
4-İconic Cafe’yi açmaya nasıl karar verdiniz?
“Kahve, koleksiyonlarımızı zenginleştirirken, sinema ise bu koleksiyonların ardındaki hikayeleri hayata geçirir; her yudum ve her sahne, geçmişin izlerini taşır.”
Ben Ukrayna’da inşaat sektörü ile ilgilenmekteydim. Savaş başlayınca ve bitmeyince ülkemize dönmek durumunda kaldık ve geri dönemedik. Boş boş oturmak da bize uygun olmayınca sıkılmaya başladık. Çocukluktan bu yana kardeşimle beraber bir kafe açma hayalimiz vardı. İkimizin evinde de bir sürü figür olunca bunları bir yerde sergilemenin doğru olacağını düşündük. İlk başta bu alan üzerine bir müze açmayı hedefledik ancak hem ekonomik hem de prosedür gereği birçok zorluğu olduğu için bu kararımızdan vazgeçmek zorunda kaldık. Sonrasında ”Hem hayalimizi gerçekleştirelim hem de figürlerimiz için bir kaynak sağlayalım” diyerek kafemizi açtık.
5-İconic ismi nereden geliyor?
İconic Cafe, “The first rule of Fight Club is: You do not talk about Fight Club.” repliğiyle, ziyaretçilerine sinema dünyasının en ikonik anlarını yaşatıyor.
Vereceğimiz ismin içerideki atmosferi de yansıtabilecek bir isim olması gerektiğini düşündük. Bu konuda kardeşim ciddi tasarımlar yapıyordu. Başta çizgi roman da biriktirdiğimiz için acaba “Boom” mu olsun “Punck” mı olsun diye düşündük. Ancak bu sefer de sadece çizgi romanları yansıtan bir söylem olacaktı, oysa içeride filmler, animeler ve oyun karakterleri de vardı. Böyle baktığın zaman bunun genel bir anlamı olması lazım. Tek bir isim altında hepsini nasıl yaparsın? “Titanic” ikoniktir, “Marilyn Monroe” ikoniktir; aslında her şeyin bir “iconic” değeri vardır. Böyle olunca bunun isminin İconic olması gerektiğine karar verdik.
6-Şu an bu kafede olmak size nasıl hissettiriyor?
“Kahve, yaşamın tadını çıkarmanın bir yoludur; tıpkı sinema gibi, her yudumda farklı bir hikaye sunar.”
Açık söylemek gerekirse burası benim evim. Akşam eve gitmek bile istemiyorum. Hatta bazı misafirlerimiz de bu hislerle buraya geliyor. Baktığınız zaman buraya çok büyük bir yatırım yapıldı. Başka bir yere bu yatırım yapılsaydı, belki çok ciddi kazançlar elde edilebilirdi. Ancak bizi mutlu eder miydi? İşte, burada olmak bizi mutlu ediyor.
7-Sizden sonra buraya ne olacak? Figürleri ne yapmayı düşünüyorsunuz?
“Kahve gibi derin bir düşünce, sinemanın ışığında parlayarak ruhu besler; koleksiyonculuk ise geçmişin hikayelerini bir araya getirir.”
Açıkçası temennimiz, bu figürlerin özenle saklanması yönünde ancak bunun çok zor bir iş olduğunu biliyoruz ve bizden sonra devam ettirilebileceğini düşünmüyoruz. Çünkü bu kadar figürü organize edebilmek büyük bir emek gerektiriyor. Ancak bir müze olarak kabul görürse devam edebileceğini düşünüyoruz. Onun dışında çok zor.
GEÇMİŞİN İKONLARIYLA DOLU BİR GELECEK
“Bu şehir için savaşacağız, kahveyle güçlenerek geçmişin hikayelerini toplayacağız!”
İconic Cafe, yalnızca bir kafe olmanın ötesinde, koleksiyonculuk tutkusunu yaşatan ve paylaşan bir mekân olarak öne çıkıyor. Aytuğ Özer ve kardeşi, biriktirdikleri figürlerle birlikte ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Popüler kültürün zengin tarihine ışık tutan bu kafe, nostaljik anılarla dolu bir atmosferde, hayranı oldukları sinema evrenini ziyaretçileriyle paylaşıyor. Gelecek nesillerin bu figürleri koruyup yaşatması temennisiyle, İconic Cafe’nin büyüleyici dünyasında kaybolmak isteyen herkesi bekliyor.
Yorumunuzu Yayınlayın