BEDEN OLUMLA(MA)MA
Bu yazıda son yıllarda popülerlik kazanmış olan Body Positivity (Beden Olumlama) hareketinin ne olduğuna, nereden çıktığına, nasıl yorumlandığına, nasıl yanlış anlaşıldığına değineceğim.
Kelime Anlamı
Cambridge Dictionary, beden olumlamayı “Bedeniniz nasıl görünürse görünsün onunla ilgili iyi hissetmek” olarak tanımlıyor. Geniş bir tanım yapacak olursak; popüler kültür ve toplum ideal fizik, görünüş ve bedenin nasıl olması gerektiğini düşünürse düşünsün, tüm insanların pozitif bir beden algısını hak ettikleri, bedeniyle mutlu yaşaması gerektiği görüşünü ifade eder.
Toplumun ve moda endüstrisinin yaratığı ideal beden algısına uymayan, kusurlu görünen ve temsil edilen her bedenin özel olduğudur. Bunlar; siyah, beyaz, şişman, zayıf, uzun, kısa, akneli, yağlı, kaslı, kıllı, çatlaklı, engelli, trans gibi aslında normal olan ama moda endüstrisinin kusur olarak gösterdiği birçok bedenin, toplumda önemli bir yeri olduğudur. Bedenlerimize sahip çıkmamızı, onları kabul etmemizi, değiştiremeyeceğimiz, bizi özel yapan farklı özelliklerle barışmamızı ve onları iyi görmemizi sağlar.
Yanlış anlaşılma burada başlıyor. Yukarıda gördüğümüz tanımlar insanlara bedenlerini sevmeyi değil, onlara olumlu bakmayı ve iyi hissettirmeyi amaçlıyor. Fakat bu akım oldukça yanlış anlaşılarak, ya da infulencerler ve ünlüler tarafından yanlış anlatılarak, sağlıksız olarak kabul edilen şeyleri bile sevmek ve kucaklamak olarak algılanıyor. Bu konuya yazının ilerleyen kısımlarında detaylıca değineceğiz. Şimdi bu beden olumlama hareketi nereden çıktı, ona bakalım.
Tarihçesi
Feminizm hareketi ve daha sonrasında kadınların onlara dayatılan, hoş görmedikleri şeyleri reddetmesiyle akımın tohumları atılır. Amelia Bloomer sayesinde giderek büyüyen bu kitle, daha rahat giyinmeye ve o dönemde moda haline gelen “Bloomer Pantolonunu” giymeye başlar. Vücut hatlarını belli etme, incecik bir bel, büyük ve dik göğüsler böylelikle bir süreliğine de olsa rafa kaldırılır.
Beden olumlama hareketinin kökleri 1960’ların sonundaki “şişmanların kabul görmesi” hareketiyle filizleniyor. İlk kez 1996 yılında bir psikoterapist ve yeme bozukluğu tedavi sürecinde olan bir kişinin, “thebodypositive.org” isimli web sitesini kurmalarıyla terim hayata kazandırılıyor.
Ortaya Çıkma Nedenleri
Beden olumlama başlangıçta sadece “şişmanların” kabul görmek için ortaya çıkarttığı bir hareket olarak gözüküyor olsa da bu hareket ten renginden, saç rengine, boyuna, vücudundaki yarasına, eksik bir uzvuna ve daha birçok durum sebebiyle insanlar tarafından yıllarca kusur olarak gösterilmesine ve aşağılanmasına neden olan herkesin, bunların kusur olmadığını öğrenmesi ve bu yüzden kendini kötü hissetmemesini amaçlıyor.
Temel amacını kısaca özetleyecek olursak; toplumun farklı bedenlere bakışının sorgulanması, tüm bedenlerin kabul görmesinin sağlanması, gerçekçi olmayan ideal beden algısını ve beklentilerini ortadan kaldırmak, insanların özgüven kazanmalarını ve bedenlerini kabul etmelerine yardımcı olmak olarak görebiliriz.
Beden ve Psikoloji
Çocukluğumuzdan itibaren izlediğimiz çizgi filmler, gördüğümüz reklamlar, yaşadığımız çevre tarafından ideal bir beden algısını, fark etmeyerek öğreniyoruz. Bilinçsizce kendimizi o ideal gördüğümüz bedene benzetmeye çalışırken psikolojik olarak bazı problemlerle karşılaşabiliyoruz. Her yıl birçok insan, hayatı rakamlar ve başka insanların sözlerine bağlı yaşayarak; yeme bozukluğu, anoreksiya nevroza, blumia nevroza, depresyon, madde bağımlılığı gibi birçok psikolojik rahatsızlıkla uğraşıyor.
Moda Endüstrisi
Moda endüstrisi bize ideal bedeni, 34 beden kadınlar ve kaslı erkeklerle billboardlarda gösterir. Güzellik yarışmalarında tek tip bedenin seçilmesi ve dünya güzeli, kâinat güzeli gibi adlarla nitelendirilmesi de bize tek tip, ideal bir beden olduğunu gösterir. Kozmetik markaları bize genellikle, idealin mermer gibi pürüzsüz bir cilt olduğunu gösterir. Yıllara göre ince kaş, kalın kaş, dolgun dudak, ince dudak gibi zıt şeyleri topluma ideal olarak aktarsa da her zaman bir şeyi yüceltip diğerini ideal olmayan ve kusurlu olarak göstermeye çalışır.
Gucci gibi bazı markalar, toplumun kabul gördüğü ideal bedenler dışındaki bedenleri reklam kampanyalarında kullanarak bu akıma destek vermektedir. Fakat çoğunlukla insanlardan olumsuz yorum almakta ve modeller linçlenmektedir.
Koca Bir Yanlış Anlaşılma
Beden olumlamanın, obeziteyi yüceltmeyi hedeflediği gibi bir algıyla karşı karşıyayız. Bu da amacının dışında, tam tersi bir etki yaratmasına neden oluyor. Sağlıksız bedenlerin sağlıklı olduğunu iddia etmesi ve kilolulara yapılan yanlış algının bu sefer zayıflara karşı yapılmasına neden oluyor. Kılın normal bir şey olduğunu, kadında ve erkekte biyolojik olarak olması gerektiğini kabul ettirmeyi amaçlayan Body Posivitiyt akımı yine yanlış anlaşılarak bakım yapmayı kötülemeye ve kişisel bakımına dikkat etmemeye neden oluyor.
Beden olumlama; kilo almak ya da vermek, rakamlara takılı olmak ve buna benzer durumlar ile ilgili bir kavram değildir. İyi, kötü gibi etiketlerden uzaklaşarak sağlıklı olan bir insanın, kendine bedeniyle arasında bir duvar olmadan, pozitif bakmasını amaçlar. Fakat sağlık söz konusu olduğunda bu durum fazlasıyla yanlış anlaşılıyor. Bir insanın, başka bir insanın ideal gördüğü vücut ölçülerine sahip olmaması, onun sağlıksız olduğu anlamına gelmiyor. Sadece fiziksel görünüşlere bakarak bir insanın kilodan kaynaklı sağlıksız olduğunu söylemek doğru değildir. Aynı şekilde bir insanın çatlaklarının olması, zayıf görünmesi de onun sağlıksız bir vücuda sahip olduğunu göstermez. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sağlık: “Bütün bir fiziksel, akli ve sosyal refah durumudur ve sadece bir hastalığın veya zafiyetin yokluğu değildir. Erişilebilecek en yüksek sağlık standardının keyfini çıkarmak ırk, din, politik inanç, ekonomik veya sosyal durum ayrımı olmaksızın bütün insanların temel haklarından biridir.”
Genel amacı insanın sahip olduğu bedene iyi bakması ve ona karşı pozitif duygular beslemesiyken, sosyal medya ve influenceler yüzünden, kilolu bir vücuda sahip insanların, bu akımı bir kilo olumlama ve obezite güzelleme olarak lanse etmesine neden oluyor.
Influencerler, Linçler, Kaos
Sude Alkış şu an 25 yaşında. Uzun yıllardır sosyal medyada yer alan bir içerik üreticisi. Sude alışılmışım dışında hareketleriyle, tepkileriyle ve arkadaş tarzıyla her zaman dikkat çeken, ön planda olan ve bu çerçevede değerlendirildiği zaman, geniş bir kitleye hitap ettiği için olumlu olduğu kadar olumsuz eleştirilere hatta linçlere uğrayan bir kadın. YouTube’da bir genç kızın günlüğü olarak çektiği vloglarıyla sosyal medyada içerik üretmeye ve popüler olmaya başladı. Geçtiğimiz yıllarda yediği linçlere daha fazla katlanamayarak sosyal medyayı kullanmayı bırakmıştı fakat artık tekrar sosyal medyaya dönüş yaptı.
29 Mart 2021 de sosyal medyanın sahte olduğunu ve bedenimizi sevmemiz gerektiğiyle ilgili, insanların kusur olarak gördüğü özelliklerini bir Tiktok videosu hazırlayarak paylaştı. Bu videodan sonra yorumlarda ve Twitter’da çok büyük linçlere maruz kaldı. Bunların pislik, bakımsız, mide bulandırıcı olduğunu ifade eden yorumlarla karşılaştı. Sude gelen yorumlara dayanamayarak yaptığı açıklamada, bunların normal şeyler olduğunu ve insanların bu yorumları yüzünden doğrularından vazgeçmeyeceğini ve beden olumlamayı savunacağını söyledi. Sude üzerinden yapılan bu linç aslında sadece Sude’yi değil bu yorumları okuyan ve Sude’nin videoda normal olduğunu göstermeye çalıştığı şeylere sahip olan insanların da kendini kötü hissetmesine neden oluyor.
Cansu Dengey
Cansu Dengey şu an 34 yaşında. O da Sude gibi uzun yıllardır sosyal medyada yer alan bir içerik üreticisi. 5 Nisan 2021’de Sude’nin beden olumlama hareketinden sonra, Instagram’ da paylaştığı bir postla, beden olumlama hareketine destek verdi. Yazıyı kısaca özetleyecek olursak; kilosu yüzünden uğradığı zorbalıklar, bedenini kabullenemeyişi, sosyal medyada aldığı kötü yorumlar gibi konulardan bahsettiği bir yazıydı bu. Sude’nin aksine bu fotoğraflar ve yazılar linç değil tebrik aldı. Influenceler ve ünlüler Cansu’ya destek verdiler ve kendi hikâyelerini anlatmaya başladılar.
Cansu’nun Sude’den daha fazla destek alması sonucunda birçok ünlü ve influencerin hikayesinin anlatmasının sebebi olarak, altı dolu ve acıklı bir hikâyenin, toplumda beden olumlama hareketinin aldığı tepkilere karşı, bir insanın daha fazla vicdani duygularına hitap etmesidir. Sude çektiği videoda, sadece kusur olarak görülen özelliklerini göstermiş ve videonun açıklama kısmına “Sosyal Medya Sahtedir” hashtagı kullanmıştı, Cansu ise altı doldurulmuş, toplumun acıma duygusunu tetikleyen bir hikâyeyle bu kusurları paylaştığı için insanlar onu linçlemek yerine destek olmayı seçti.
Fakat sıkıntılardan birisi de aslında tam olarak burada başlıyor. Yıllardır nasıl giyinmemiz, nasıl görünmemiz hatta nasıl yürümemiz gerektiğiyle bile ilgili yüzlerce video çekmiş olan bu influencerler, şimdi ise ideal vücut tipine karşı çıktıklarını söylemeye başladılar. Popüler olanı ve günümüzdeki ideal insan algısını belirleyenin kendileri olduğunu görmezden gelip üstüne üstlük bu ideale karşı çıkıyorlar. Çünkü son yıllarda popülerlik kazanan beden olumlama hareketi, onlar için takip edilmesi gereken bir popüler kültür ürünü. Popüler olan hareketleri takip ettikleri ve insanlara bu ve benzeri hareketler bağlamında ‘doğruyu’ anlattıkları için bu hareketi takip ettiklerini söyleyebiliriz.
Bunun üzerine tam da bu konu ile alakalı bir linç ortaya çıktı. İdeal bedeni belirleyen ünlüler ve influencerlar olmasına rağmen, ideal beden algısının yanlış olduğunu söylenenin yine onlar olması, samimiyetsiz ve iki yüzlü bir davranış olarak görüldüğü için eleştirilere ve çeşitli linçlere maruz kaldılar. İnsanların görüşleri değişebilir. Farkında olmadan takipçilerine ve topluma aşılamış olduğu ideal beden algısından pişman olmuş ve oluşturmuş olduğu algıyı kırmaya çalışıyor olabilir. Bu duruma ve bunun sorumlularına tepki göstermek yerine, bu durumun insanları olumlu etkilediği yönlerine bakmakta fayda var. Bir kişinin bile kendini farklı veya kötü hissetmesine engel olmayı başarmış olmak büyük bir şey.
Sonuç
Body Positivity akımın dışında düşündüğümüz zaman veya bu düşüncenin hiçbir zaman bir hareket veya bir akım haline gelmediğini düşünürsek, insanların fiziksel özellikleri yüzünden kendilerini kötü hissetmeleri veya başkaları tarafından kötü hissettirilmeleri, psikolojik açıdan oldukça kötü bir durumdur. Hayatının hiçbir evresinde, bir kere olsa da fiziksel özellikleri üzerinden yoruma ve eleştiriye maruz kalmamış hiçbir insan yoktur. Bazen bir pirinç tanesi kadar küçük, bazen bir okyanus kadar büyük bir kitleyi etkilese de yanlış anlaşılmadığı sürece bu hareket, insanların kendiyle barışmasına, kendine daha pozitif bakmasına yardımcı olmuştur.
Kaynakça:
https://www.tiktok.com/@sudealkis/video/6945138568490716418?is_copy_url=1&is_from_webapp=v1
https://drycleanonlymagazine.com/bir-isyan-sekli-giyinmek/
https://www.youtube.com/watch?v=v159kP2-MdA
https://www.instagram.com/p/CNSyZFwrGJk/?igshid=YmMyMTA2M2Y%3D
Yorumunuzu Yayınlayın