2008’de ilk bölümü yayınlanan ve günümüzde halen ismini unutturmayan Breaking Bad dizisi bizlere, “Bir karakter dönüşümü nasıl gerçekleşir?” sorusunun cevabını misliyle vermişti. Özellikle dizi tarihinin en iyi bölümlerinden kabul edilen Ozymandias (5×14[1]), Felina (5×16), Face Off (4×13) ve daha nice bölümler izleyici de şok etkisi yaratmıştı. Dizinin yaratıcısı Vince Gilligan, Walter White’ın iyi bir aile babasından ve öğretmenden, uyuşturucu imparatoru olmasına kadar olan süreci ince ince işleyerek bizlere sunmuş ve final bölümüyle birlikte diziye mükemmel bir nokta koymuştu (2013). 2015 yılında Vince Gilligan yeni bir dizi projesini hayata geçirerek Better Call Saul’u (BCS) ortaya çıkardı. Breaking Bad’de ki olayların öncesini anlatan Better Call Saul, Breaking Bad dizisinde sevilen Saul Goodman’i (James Morgan “Jimmy” McGill / Aktör: Bob Odenkirk) ana karakter olarak ele almakta, onun hayatını işlemekte ve Breaking Bad’de gösterilmeyen diğer tüm detayları ince ince seyircilere göstermektedir.

[1] Sezon x Bölüm anlamındadır.

Neden Better Call Saul?

Better Call Saul’u diğer dizilerden ayıran yanı, Breaking Bad’den tanınan yan karakterleri (Mike, Gustavo Fring, Salamanca ailesi, Hank vd.) ve yeni karakterleri (Kim Wexler, Howard, Lalo Salamanca, Nacho –Ignacio Varga-, Chuck vd.) derin bir şekilde işlemesi, olay örgüsünde pürüz bırakılacak noktaların neredeyse hiç bulunmaması ve belki de diğer dizilerde olmayan en önemli özelliği sinematografi anlayışıdır. Vince Gilligan’ın emeğinin ve ekibinin yarattığı farklı kamera açılarının kullanımı karakterlerle özdeşleşmemizi, tüm olayları en canlı, pürüzsüz, sade bir şekilde görmemizi sağlamakta, karakterlerin duygularını ve davranışlarını seyirciye kusursuz bir biçimde aktarmakta aynı zamanda estetik bir görsel şöleni de beraberinde getirmektedir. Öyle ki sosyal medyada bile BCS’nin sinema derslerinde ders içeriği olarak kullanılmasını savunanlar bile mevcuttur.

Diğer yandan Better Call Saul’un gerçek anlamda mükemmel kurgulanmış bir mantık işi olduğu söylenirse yanlış bir kanı olmaz. BCS’de bulunan ancak Breaking Bad’de bulunmayan karakterler bile, Breaking Bad’de diyalog halinde kendilerini belli etmektedir bu da mantık hatası bırakmayacak bir işleyişin temelini oluşturmaktadır. Örneğin Breaking Bad’in bir bölümünde Walter ve Jessie, Saul’u kaçırıp kafasına silahla tehdit ederken Saul’un bir anda “O ben değildim, O Ignacio’ydu. Sizleri Lalo mu gönderdi?” demesi sözü geçen karakterlerin önceden kurgulandığının ve referansların verilerek BCS’ye bir köprü görevi gördüğünün göstergesidir.

Ters Köşe Yaratmak Mı Dediniz?

Better Call Saul’un meşhur olduğu farklı bir nokta ise ters köşe yaparak seyirciyi şoke eden olaylardır (Plot Twist). Yine bir örnek olarak Saul’un kardeşi Chuck’un dizinin başından elektromanyetik çekimlere dolayısıyla teknolojik tüm alet ve edevatlara karşı hastalığının olduğunu izleyiciye sürekli gösterilmesinin ilerleyen bölümlerde özellikle mahkeme sahnesinde seyircinin, Saul’un yaptığı akıl oyunları ile bunun bir hastalık olmadığını sadece psikolojik bir olgu olduğunu ortaya koyarak izleyicinin ters köşe olmasına sebep olmuştur.

Jenerik Bir Dizinin En Hassas Noktasıdır!

Better Call Saul, bir dram dizisinin nasıl işlendiğini en gerçekçi yönleriyle izleyiciye göstermekte ve izleyicinin duygularını kabartacak olayları barındırmaktadır. Dizinin gerçekçi bir atmosfere sahip olmasının bir örneği olarak BCS’nin gerçek avukatlara izletilip dizideki mahkeme ve savunma sahnelerinin, avukatlar tarafından protokole göre hata payının oldukça az olduğu onaylanmıştır. Tabii ki bu atmosfer sadece realist sahnelerin çekilmesiyle değil aynı zamanda ince düşünülmüş müziklerle de sağlanmaktadır. Dizinin akılda kalıcı olmasını sağlayan diğer bir faktör ise dizinin jeneriğidir. Jenerik, her bölümde farklı varyasyonlarla seyirciye sunulmakta, postmodern bir yaklaşımı barındırmaktadır çünkü jenerikte kullanılan görseller seyircinin düşünmesi amacıyla açık uçlu olup dizi içerisinde seyirciye bir anlam ifade etmektedir.

Better Call Saul, 15 Ağustos 2022 tarihinde “Saul Gone” başlıklı kalplerde boşluk yaratan bölümüyle final yaparak sonlanmıştır. Toplamda 283 adaylık ve 60 ödüle ve 10 üzerinden 9.0’lık bir izleyici puanına (IMDB) sahip olan BCS, farklı kesimler tarafından “En iyi dram dizisi” olarak adlandırılmaktadır.