Aşk, şehvet, özlem ve isyanı bir arada hissettiren bu dörtlüğün bestesi ve okunması görevini üstlenen Gülşen’in, bunların hepsini dinleyiciye hissettirmesi ise temsil ettiği kadınlığın dışavurumu olarak kendine yer edinmiş diyebiliriz.

2004-2006 yıllarına geldiğimizde popülerliğinin artması ile iddialı klipler ve şarkılarıyla gündemde kendinden sıklıkla söz ettiren Gülşen’in Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözlerinden esinlenerek yazdığı “Yurtta Aşk Cihanda Aşk” şarkısı hem o yılların hem de günümüzün en çok çalınan, dinlenen ve dillere takılan şarkısı oldu demek oldukça yerinde olacaktır.

Pop müzik dahilinde feminist duruşun kendini yerel toplumda sıklıkla gösteremediği 2000’li yıllarda Gülşen’in şarkılarında, erkek egemen duruşun aksine tamamen kendisi olmak ve bunu aşık bir kadın olarak yapmak arasındaki çelişkisini seslendirdiğini görüyoruz.

“Hükmen Mağlup” şarkısında bu çelişkinin ortaya çıktığını şu dörtlükte çok net gösteriyor bize Gülşen.

Günümüze yaklaştıkça şarkılarındaki o hüzün dolu kadının daha özgüvenli ve gündemdeki pop müzik tanımına ayak uyduran bir kadın olması yeniliğin şarkıları üzerindeki etkisine dem vurmakta.

2013’den günümüze kadar yer alan şarkılarından Yatcaz Kalkcaz Ordayım, Bangır Bangır(aynı zamanda yer aldığı albümün adı), Murat Boz’la düeti olan İltimas ve Edis ile olan Nirvana şarkıları bu durumun örneklerinden birkaçı.

Türk pop müziğinin kadın sanatçıları arasından kendine sağlam bir yer edinen Gülşen’in son şarkısı ise farklı bir tarz ile gündemde yerini aldı. Türkçe söz yazarlığı yanı sıra İngilizce kelimeler ile ekleme yaptığı “Lolipop” şarkısı 2022 yılının içindeki yeni nesil pop müziğinin de en iyi temsillerinden biri.