Bazen o kadar yoğun duygu ve düşüncelerin içine dalıyoruz ki, tarifi mümkün olmuyor ya da anlatması çok uzun sürüyor.  İşte bu yoğun duygu halini tek kelime ile açıklayan bazı sözcükler var, bu sözcükler bir kelimeden çok daha fazla anlam ifade ediyorlar. Şimdi hep birlikte dilimizde karşılığı olmasa da duygularımızı ve düşüncelerimizi bir nefeste açıklayan farklı dillere özel kelimeleri inceleyelim.

Cingulomania

Çağan Irmak- Issız Adam(2008)

Çok fazla şey anlatan Latince kökenli bir sözcük: Bir kişiye sarılmak için çok fazla istek duymaya, özlediğimiz kişiyi kollarımız arasında sımsıkı sarma ihtiyacımıza deniyor.

Fernweh

Santorini - Greece

Santorini – Greece

Almanca bir sözcük; uzaklara gitmeye karşı duyulan özleme veya daha önce hiç bulunulmayan yere karşı hissedilen tutkuya deniyor. Tam tersi ise; “Heimweh” Ait olduğun yere duyulan özlem, sıla hasreti anlamında.

Mamihlapinatapai

Aşk-ı Memnu (2008-2010)

Aşk-ı Memnu (2008-2010)

Kayıp dilin çevrilemeyen mirası, Yaghan dilinden bir kelime “İki insanın da yapmak istemediği, ancak ikisinin de söylemeye çekindiği için yapmamalarını umarak karşılıklı bakışmaları” anlamına geliyor. Guiness Rekorlar Kitabı’na dünyanın en az ve öz kelimesi olarak giren bu kelime, aynı zamanda başka dillere çevrilmesi en zor kelimelerden biri olarak sayılıyor.

Ya’ aburnee (يَقْبُرُنِي)

Poyraz Karayel (2015-2017)

Arapçadan bir sözcük: yokluğunun acısına dayanamayacak kadar çok sevdiğin birisinden önce ölmeyi istemek demek. “Beni gömen sen ol” anlamındaki söz, sevdiğin kişi olmadan yaşayamamayı ifade ediyor.

Querencia

Avrupa Yakası(2004-2009)

İspanyolca bir kelime: insanın kendini en güvende, güçlü, ait ve rahat hissettiği, kendi olabildiği, yuvası gibi gördüğü yer demek. Bunun en güzel örneği “ev”. Sözcük Latince “quaerere” (aramak) kökenli.

Gattara

İtalyancadan kedilerle ilgili bir sözcük; kedilerle ilgilenmeyi, vakit geçirmeyi seven, kendini kedilere adayan genellikle yalnız ve yaşlı kadınlara deniyor(cat lady). Eril versiyonu da “Gattaro”.

Age-otori (上げ劣り)

Masumlar Apartmanı (2020-2022)

Japonca bir sözcük: saçımızı kestirdikten sonra daha kötü göründüğümüzü düşünmeye, kendini beğenmemeye, kötü hissetmeye deniyor.

Deja brew

Behzat Ç.(2010-2012)

Hırvatça olan bu kelime, sarhoşken yapılan utanç verici şeylerin ertesi sabah başkaları tarafından hatırlatılması ve ardından kişinin o geceyi yavaş yavaş hatırlamaya başlamasını anlatıyor.

Aswium (아쉬움 )

Ezel (2009-2011)

Koreceden bir sözcük; bir şeyler olup bittikten sonra yaşadığımız hayal kırıklığı, üzüntü, pişmanlık gibi negatif hislere deniyor.

Mauerbauertraurigkeit

Leyla İle Mecnun (2011-2014)

Almancada farklı sözcüklerin birleştirilmesiyle oluşmuş bir kelime; sebepsiz yere yakınlarından uzaklaşma, araya duvar örme, yalnızlaşma isteği demek.

Nephelokokkygiaü

Yunancadan bir kelime; bulutların şekillerine bakarak anlam çıkarmaya, tanıdık yüzlere benzetmeye deniyor. Sözcüğü ilk kez Aristophanes’in kullandığı söyleniyor.

Rire dans sa barbe

Muhteşem Yüzyıl (2011-2014)

Fransızcadan bir kelime: Geçmiş zamanlarda yaşanan bir durumu düşünürken gelen bıyık altından gülümseme anlamına geliyor.

Iktsuarpok

Leyla İle Mecnun (2011-2014)

Eskimo dilinden bir kelime: Sevdiğiniz birini beklerken sürekli geliyor mu diye geleceği yöne bakma durumudur.

Bu içeriğin her türlü sorumluluğu ve hakları, yazar(lar)ına aittir.
Bu içerik, Temsil.org editör ekibinin ve bu sitedeki diğer içerik üreticilerinin görüşlerini yansıtmaz.