İki tekerlekli dostlarımız
Günümüzün sosyo-ekonomik şartları ve yararlandığımız taşıtlar göz önüne alındığında; evlerimizden iş yerlerimize, okulumuzdan marketlere ve belki de hayalini kurduğumuz bir ülkeye uzun ve macera dolu yolculuklar ile ulaşmamızı sağlayan bisiklet, oldukça fazla tercih edilen bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda hayatımızın tam da içinde yer alan bu taşıtın kullanımının, üretimine uygun şekilde gerçekleştirilmesi biz kullanıcıların yararına olacaktır.
Bize de mi kask?
Bizi bu araçtan faydalanırken karşılaşabileceğimiz tehlikelere karşı üretilmiş donanımı ele alalım. Bisiklet kasklarını ne kadar kullanıyoruz? Kaskın yalnızca bisikletle uzun yolculuklar yapanlar veya bu araçtan tehlikeli bir dağ sporu yaparken yararlananlar için üretildiğini düşünmek belki de bir yanılsama olacaktır. Oysa kısa mesafe kullanımlarımızda bile yüz yüze gelebileceğimiz onlarca olası kazaya karşı hayati bir felaketi önlemek açısından kask kullanımı oldukça önemlidir.
Üç tekerlekli iki tekerlekliye demiş ki…
Bisiklet kullanımının birçok kültürde çocukluk yıllarından itibaren başladığı ve bu öğrenme sürecinin ebeveynler açısından görece daha güvenli bir sürüm gibi görünen üç tekerlekli bisiklet ile yaygınlaştığını görmek mümkündür. Üç tekerlekli bisikleti kendine zarar vermeden sürme başarısını gösteren çocuk; iki tekerlekli, küçük boy bir yetişkin bisikletine binme aşamasına geçiş yapabilmektedir. Bu durumda çocuğun; olası herhangi bir darbe ile karşılaştığında aracına yön verirken, kendini güvende hissedeceği bir ekipmana sahip olması beklenir. Elbette bu ekipman kendisine sağlanmışsa…
Alışveriş yaparken nelere dikkat etmeli?
Günlük hayatın pratiklerini yerine getirirken kendimizi; belki sahip olmak istediklerimiz, belki de halihazırda sahip olduklarımızın kalitesi ve güvenilirliği açısından araştırma yaparken buluruz. Bu da bizi, elde edeceğimiz ürün hakkında en doğru seçimi yapma isteğine yönlendirir. Dolayısıyla kendimiz ve sevdiklerimiz için en konforlu ve kaliteli ürünleri tercih ederken aynı zamanda ürünün sağlamlığı ve uzun ömürlülüğünü de göz önünde bulundurmak faydalı olacaktır. Elimizdeki ürünün hangi amaca yönelik kullanılacağı fark etmeksizin; bizim ve çevremizin can sağlığını korumaya yönelik sağlamlığından emin olmak, doğru alışverişi nasıl yapacağımıza dair hazırlanmış bir listeden; maddelerden birini silebileceğimiz anlamına gelir.
Ekipman hazır mı?
Bisikletlerin bizi A noktasından B noktasına götürme işlevini yerine getirirken, tekerlekli diğer birçok taşıtın sağladığı, dışardan gelebilecek darbelere karşı korunaklı kapalı alan konforunu veremediği düşünülebilir. Bu üretim yapısı; bisiklet için bir handikap olarak görülse de diğer araçlarla kıyaslandığında potansiyel hız limiti düşük ve mekaniktir. Bu özellik ise, olası kazaların yol açabileceği hasarları önler veya onların küçük boyutlu olmasını sağlar. Bu nedenle bisiklet kullanımında güvenlik sağlanması için kask, dizlik, dirseklik gibi malzemeler çoğu zaman yeterli görülmektedir. Burada tüketicinin dikkat etmesi gereken husus; ürünü kullanmaya başlamadan ve aktif olarak trafikte yer almadan önce bu donanımın eksiksiz, sağlam ve kaliteli materyalden yapıldığından emin olmaktır.
Başımız “sağlam” olsun
Hayati bir organ olan beynimizi koruyan kask; darbelere karşı sert ve dayanıklı yapısı ile korunaklı; başımızı, boynumuzu ve yüz bölgemizi rahat ve esnek kullanmamıza olanak verecek kadar da yumuşak ve uyumlanabilir olmalıdır. Üstelik bisiklet sürerken görüş açımızı daraltmayacak bir yapıya sahip olması da her yönden gelebilecek potansiyel darbelere karşı önceden hazırlıklı olmamızı sağlar. Bisikletimiz için doğru ve uyumlu kaskı alırken dikkat etmemiz gereken başka durumlar da olacaktır. Ürün donatımının kalitesinin yanında garanti süresi, bütçemize uygunluğu, önceki kullanıcıların görüşleri ve marka bilinirliği gibi hususlar da göz ardı edilmemelidir. Özellikle yıpranma payının fazla olacağını düşündüğümüz böylesi bir ürüne sahip olmak istiyorsak, aldığımız hizmetin kalıcılığından emin olmak isteriz. Üreticilerin sunduğu hizmetin ve fiyat çeşitliliğinin oldukça fazla olduğu günümüzde; artık her yaştaki, cinsiyetteki ve beklentideki tüketiciyi memnun etmek üzerine ürünler ortaya konulmaktadır. Dolayısıyla kullanım rahatlığımızı ve zevklerimizi göz önünde tutarak kendimiz için güvende hissetmek adına bir adım daha atmak mümkündür.
“Kaskınız, kaskonuzdur.”
Ek olarak; bisiklet sürerken kask kullanmak yalnızca bizi dış dünyanın tehlikelerine karşı korumakla kalmayacak, çevremizdekilerin de güvenli bir yolculuk yapmadığımız konusundaki endişelerini gidermeye yönelik bir önlem niteliği taşıyacaktır. Böylece kask kullanımı aynı zamanda; sözgelimi biz bisiklet sürerken yan sokaktan aniden önümüze çıkan bir otomobil ile çarpışmamız sonucu, yalnızca bizim değil, otomobil sürücüsünün başına gelebilecekleri de önlemeye kadar giden bir karşılıklı güven ilişkisi de kurmaktır. Toplumla bu tarz ilişkiler kurmak, bedensel sağlığımızın yanında ruhsal sağlığımızı da koruyacaktır.
Güvende miyiz?
Bu nedenle kısa veya uzun mesafe ayrımı olmaksızın her bisiklet yolculuğumuzda “Şu anda güvende hissediyor muyum?” ya da “Kendimi dışardan gelebilecek darbelere karşı korumak için önlem aldım mı?” sorusunu kendimize sormak, adım attığımız dünya ile o gün nasıl bir ilişki kuracağımızı da belirlemede oldukça önemli bir yere sahip olacaktır.
Son olarak, artan araç kullanımı ile birlikte gün geçtikçe yoğunlaşan günlük hayat trafiğimizin içinde ulaşımımızı sağladığımız araçların, bizleri planladığımız yerlere götürürken bunu en güvenilir şekilde yaptıklarından emin olmalıyız. Eğer bu ulaşımı bisikletlerimiz ile sağlıyorsak; doğrudan, güvenilir ve en konforlu şekilde hedefimize varmamızı sağlamak adına kaskın öneminin farkında olmak ve bu konuda farkındalık yaratmak önemlidir.
Yorumunuzu Yayınlayın