Bu yazıda Kurak Günler filmini, Simmel’in mikro sosyal etkileşimlerin toplumun bütününe ilişkin temsil değeri olduğu yani “bir kum tanesinde bütün dünyayı görmek” görüşü üzerinden tartışmaya çalıştım.
Neden Simmel?
BirGün TV’nin YouTube kanalında Kurak Günler (2022) filmiyle ilgili gerçekleştirdiği röportajda filmde hâkime Zeynep’i canlandıran oyuncu Selin Yeninci, role hazırlanırken neler yaptığıyla ilgili, bir gününü taşrada görev yapan bir hâkimi gözlemleyerek geçirdiğine değiniyor. Tam da bu nokta aslında sorunun da temelini oluşturan Simmel’in bakış açısına iyi bir örnek teşkil ediyor. Yeninci, bu gözlem metodunu senaryodaki Zeynep hâkimeye yeni bir şeyler katmak için seçmediğini, aksine taşrada hâkime olmanın en basit, en sade, en “minik” halini yakalayıp, bu detayları role ve izleyiciye yansıtmayı amaçladığını söylüyor (Alper, Yeninci, & Koç, 2022). Bu metodu, Simmel’in mikro sosyal etkileşim görüşüne ve bu sorunun bağlamı içerisine soktuğumuzda aslında oyuncunun yapmak istediği şeyin bir hâkimin adliye koridorlarındaki gündelik sosyal etkileşimlerinin mikro fragmanlarını tespit etmek olduğu anlaşılıyor. Böylece oyuncu, farkında olarak veya olmayarak bir şekilde Simmel’in gözlüğünü takıyor.
Kaldı ki film, yaratılan Yanıklar Köyü mikro kozmosunun içinde sadece adliyedeki sosyal etkileşimleri değil, diğer birçok alanda yaratılan mikro iktidar ilişkilerinin gözler önüne serilmesi üzerinden bir iç dinamiğe sahip oluşuyla, sorunun cevabına yönelik epey malzeme barındırıyor. Toplumdaki iktidar ilişkilerinin küçük bir panoramasını sunan Kurak Günler, ülke dertlerinin mikro bir kesişimi aslında ve dolayısıyla ülkeye dair sayısız mikro etkileşim formu taşıyor. Linç, meslek hiyerarşisi, mahalle baskısı, yerel yönetim bürokrasisi, avcılık vs. bu formlar arasında en çok göze çarpanlardan birkaçı. Önce ele almak istediğim mikro sosyal etkileşimi seçmeme neden olan sahne, ardından sahnenin ben de çağrıştırdığı bir gerçeklik ve en sonda da seçtiğim sosyal etkileşim ile filmdeki sahneler ve ben de bıraktığı izlenimler üzerine yazarak metni tamamlayacağım.
Av Sahnesi
“Film, bir av sahnesiyle başlıyor. Belediye başkanının avukat oğlu Şahin’in de aralarında bulunduğu bir grup erkek, domuzları öldürmenin, kan dökmenin yarattığı bir azgınlık ve kendinden geçme haliyle kasaba sokaklarında koşturuyorlar. Domuz, İslam toplumlarındaki dinî ve kültürel kodlamasıyla kendisine en az acınan canlı maalesef. Avın sonunda bir aracın arkasına iple bağlanmış, sokaklarda sürüklenirken görüyoruz onu. Geçtiği asfalt zeminde bir kan çizgisi bırakarak ilerliyor ve kasabaya yeni atanan genç savcı Emre de o kan çizgisinin üzerinden giriyor anlatıya. Domuz avı, kasabalı erkekler için bir eğlence olmuş. Bir araya geldiklerinde av videolarını izliyor, vurulan domuzların yuvarlanıp düşme anlarında keyifle basıyorlar kahkahayı.” (Gazete Duvar, 2022)
Kurak Günler’deki bu sahne, 3 Ekim 2015 tarihinde Şırnak’taki çatışmalarda öldürülen ve cansız bedeni zırhlı araca bağlanıp sürüklenen Hacı Lokman Birlik’in hepimizin bildiği malum görüntülerini çağrıştırdı. Bu olaydan sonra toplum “insanlık yerlerde sürükleniyor” diyerek tepki gösterip hak arayanlar, “ama teröristti” diyerek yapılanı az bile bulanlar olarak iki kesime ayrılmıştı. Olayın hemen arkasından gördük ki “insanlık yerde sürükleniyor” diyenler de Birlik’in arkasından sürüklenerek “terörist” damgası yediler. Öyle ki Hacı Birlik’in babasına kendi oğlunun cenazesine katıldığı için terör soruşturması açıldı (Evrensel ,2019). Yapılanı az bile bulanlar ise video ve görüntüleri ağızları sulanarak, gururla sosyal medya hesaplarında paylaştılar. Birlik’in avukatı Ramazan Demir Gazete Duvar’a verdiği röportajda şöyle aktarıyor:
“Operasyon görüntülerinin son dakikalarında haydi haydi vurulan ya da ölmesine ramak kalan siyah bir siluet var. Dakikalarca öldürülüyor Hacı Lokman Birlik. Otopsi raporunda vücudunda 28 mermi olduğu yazıyor. Kaç defa bunu izlemek zorunda kaldım bilmiyorum. Mesleki olarak mecbursun. Başlarda ağır geliyor ama hukukçu kimliğinle bakınca içindeki acı kayboluyor bir şekilde. Zaten baş edemediğini zamanla anlıyorsun. Şunu söyleyebilirim: Gayriinsani tüm detaylar zorluyor insanı. Misal 30’a yakın polis; cansız bedeninin önünde toplu zafer fotoğrafı dahi çekilmiş. … Hacı’nın öldürüldüğü yerle evi arasında çok az bir mesafe vardı. 10 dakika boyunca, kanca boynuna takılı vaziyette, küfür ede ede panzerin arkasında taşındı. Vuran, bedenini taşıyanların isimleri tabii ki de belli. Soruşturma dosyasında savcılık hepsini tespit etmiş. … JÖH’ün (Jandarma Özel Harekat) sosyal medya hesabı yengesi olan Leyla Birlik’e resimle mention dahi attı. ‘Gel … al’ diye.” (Gazete Duvar, 2020)
Avcılık ve İktidar
Bu çağrışım sebebiyle filmden seçtiğim sosyal etkileşim avcılık oldu. Savcı Emre’nin aracın arkasında yerde sürüklenen domuzun kan izlerini takip ederek köye doğru ilerleyip işin aslını gördükten sonra suça ortak olanları cezalandırma amacıyla girdiği adaleti sağlama arayışında yol boyunca sürüklenerek filmin sonlarına doğru kendisi de av oldu. Filmin afişlerinden birine bakacak olursak obruğun kenarında yer alan savcı Emre’nin ayak bastığı yerden obruğun içine doğru devam eden kan izinin yer aldığı görsel bir dizim var (Diken, 2022). Belediye başkanı ve onun oğlu Şahin’le birlikte oturduğu rakı sofrasında Şahin’in arkadaşı Kemal’le birlikte gittikleri avlardan videolar izletmesi, videoları büyük bir haz ve coşkuyla izletmeleri karşısında yaşadığı dehşet, evin içine girdikten sonra duvarlarda gördüğü avcılık fotoğrafları ve o esnada aynada kendisine bakması, kendisinin de av olacağının bir sinyali. Ki filmin son sahnelerinde de Şahin ve arkadaşları ava çıkarcasına bu sefer savcı Emre ve Murat’ın peşinden giderek onları yakalamaya çalışıyorlar.
Ötekinin İnkarıyla Var Olma
Avlanma, özgür ve yabani hayvanların kasten, doğrudan ve şiddet uygulayarak öldürülmesidir. Avcıların, avlanmanın meşruiyetini sağlamak için başvurdukları yollardan biri de milliyetçi söylemlerdir. Milliyetçilik söylemi, düşmana korku salan, güçlü ve savaşçı bir Türk tarihi kurgular. İnsandan kaçmayan bir hayvanın öldürülmesi avlanmak olarak tanımlanmaz. Yani avlanmak için kışkırtıcı bir unsur gerekir (Zengin, s. 206-2016). Tıpkı düşmanlıktaki gibi. Bir şeye düşman kesilmek için o şeyin buna zemin hazırlaması gerekir. Düşmanlığın sebebi her zaman karşı taraftır; avcı değil, avdır.
Achille Mbembe, “Düşmanlık Politikaları”nda failin belirsizliğini anlatır. “Egemen, şiddetin var olduğunu kabul etmez, onu sürekli inkâr eder, üstünü örter. Şiddeti üretenler görünmez, varlığı kanıtlandığında bile öznesi yoktur. Egemen ondan sorumlu olmadığına göre, ancak kurbanın kendisi tarafından kışkırtılmış olabilir. Örneğin birileri öldürülürse, oldukları şey nedeniyle öldürülmüşler demektir. Öldürülmekten kurtulmak için oldukları kişi olmamaları yeterlidir.” (Mbembe, s. 153) Hacı Birlik’in abisi Mehmet Birlik’in şu sözleriyle noktalamak isterim. “Şöyle bir gerçeklik var: Senin cenazene tahammülü yok. Senin varlığına tahammülü yok. Kendi varlığını, bekasını; senin, ötekinin, benim inkârım üzerine inşa etmiş bir sistemden bahsediyoruz.” (Gazete Duvar, 2020) Bütün bu söylem ve tespitlerden varmak istediğim noktaya gelecek olursak: Simmel’e göre hiçbir şey önemsiz değil, her şey bağlantılıdır. Kültürün herhangi bir öğesi bütünlüğün doğasına ilişkin sosyolojik bir araştırmanın başlangıç noktasını temsil eder (Turner, s. 241). Dolayısıyla ne yazık ki bazı coğrafyalarda, avcılık kültürü ve faili örtük bu düşmanlık iftiharla taşınan bir meşale gibidir.
Kaynak
- Alper, E. (Yöneten). (2022). Kurak Günler [Sinema Filmi].
- Alper, E., Yeninci, S., & Koç, E. (2022, 12 11). Emin Alper, Kurak Günler’i BirGün TV’de anlattı: “Bakanlık desteği neden geri istedi?”. (S. Meriç, Röportaj Yapan)
- Diken. (2022, 05 12). Emin Alper’in yeni filmi ‘Kurak Günleri’n Cannes afişi yayınlandı. dike.com.tr: https://www.diken.com.tr/emin-alperin-yeni-filmi-kurak-gunlerin-cannes-afisi-yayinlandi/ adresinden alındı
- Evrensel . (2019, 06 28). Hacı Lokman Birlik’in cenazesinde fotoğrafını taşıyan baba Birlik’e dava açıldı. evrensel.net: https://www.evrensel.net/haber/382071/haci-lokman-birlikin-cenazesinde-fotografini-tasiyan-baba-birlike-dava-acildi adresinden alındı
- Gazete Duvar. (2020, 11 22). Adalet Beklentisi- 4: Kendi varlığını senin, benim inkârım üzerine inşa etmiş bir sistemden bahsediyoruz. gazeteduvar.com: https://www.gazeteduvar.com.tr/adalet-beklentisi-4-kendi-varligini-senin-benim-inkarim-uzerine-insa-etmis-bir-sistemden-bahsediyoruz-haber-1505152 adresinden alındı
- Gazete Duvar. (2022, 12 13). Bir kan çizgisinin üstünde durmak: Emin Alper’in ‘Kurak Günler’i. gazeteduvar.com: https://www.gazeteduvar.com.tr/bir-kan-cizgisinin-ustunde-durmak-emin-alperin-kurak-gunleri-haber-1593342 adresinden alındı
- Mbembe, A. (2020). Düşmanlık Politikaları. (A. Gür, Çev.) İletişim Yayınları.
- Zengin, S. E. (2021). Av Tutkusu: Avlanma, Ekofeminizm ve Erkeklikler. Moment Dergi.
Yorumunuzu Yayınlayın