“Sinema, tamamen dışsal eylemleri ifade etme sanatı değil, ruhun en küçük nüanslarını içsel yaşamında görselleştirme sanatıdır.”
Germaine Dulac, Mon Ciné, 25 Ekim 1923.
Germaine Dulac’ın Hayatı
1882 Fransa doğumlu olan Germain Dulac, Fransız Sineması’nın önemli öncülerindendir. Müzik ve opera eğitimi almasının yanı sıra Fransa’nın sanat olanakları ve yaratıcılıklarını filmlerine yansıtmıştır. 1915-1929 yılları arasında toplam yirmi film ortaya koymuştur. Ayrıca Delluc’un asistanı olarak çalışmaya başlamasıyla ticari filmlerden avangart sinemaya doğru bir geçiş yaşamıştır. Alice Guy-Blaché’tan sonra Fransız Sineması’nın öncü kadınlarından kabul edilmektedir. Sinema tarihinde Feminizm ilk adımlarını atarken La Française’in editörlüğünü yapan Germain Dulac, tiyatro ve sinema eleştiri yazıları yazmıştır. 1925’te açtığı küçük bir yapım şirketi ile küçük bütçeli işler yapmıştır. 1920’lerin sonlarında Fransa’da sinema kulüplerinin kuruluşuna destek olan Germain Dulac, 1930 yılından ölümüne kadar Pathé ve Gaumont’ta çalışmıştır. Madame Beudet’in Gülüşü (1923) filmi ile büyük ses getirmiştir. Böylelikle Fransız filmlerinde empresyonizmin öncülerinden biri olmuştur (Abisel, 2007).
Dulac’ın Sineması
Germaine Dulac, Fransız avangard akımı içinde yer almaktadır. Filmlerinde modern sanat akımlarından olan sürrealizm ve empresyonizm gibi akımların izlerini görmek mümkündür. Deniz Kabuğu ve Din Adamı ( La Coguille et la Clergyman, 1927) filminde bu izler karşımıza çıkmaktadır. Zincirleme geçişler, farklı görüntülerin arka arkaya verilmesi ve hareketli daireler kullanılması sürrealizmin örneklerini karşımıza çıkarmaktadır (Erbalaban Gürbüz, 2014). Germaine Dulac, ortaya koyduğu filmlerde sanat akımlarını kullanma ve ifade etme açısından Agnès Varda’yı etkilemiştir. Agnès Varda, tıpkı Germaine Dulac gibi ataerkil sinemanın karşısında durarak filmler ortaya koymuştur (Midilli, 2016).
Kariyerine 18 yaşında feminist dergiler La Fronde ve Le Francaise’de başlayan Germaine Dulac, toplumsal sorunlar için feminist dernekler ve ittifaklar biçiminde kendi yapılarını yaratmıştır. Kadınların eril sistemden sıyrılarak özgürleşmesinin arayışını toplumsal ilerlemenin kurucu unsurları olarak kadın imajını desteklemekte bulmuştur (Cineymujer, 2020).
Sinemada Görsel
Germaine Dulac, öykü anlatmanın peşinde olmamakla birlikte sinema araçlarını ‘’görsel’’ biçimler yaratmak için kullanmıştır. Her türlü görsel öge, betimleyici anlamlarından koparılarak soyutlanmalıdır. Görüntü ve kurgu olanakları kullanılarak filmlerde duygu ve düşlere yer vermek gerektiğinin altını çizmektedir. Anlatımsallığa karşı olan Germaine Dulac, öyküden uzaklaşılarak kişisel ifade etme amacının önemini ortaya koymuştur. Ancak böyle saf sinema ya da eksiksiz sinema dediği ve yedinci sanat olarak gördüğü sinemanın gerçekleşebileceğini aktarmıştır (Abisel, 2007). Paris’te büyükannesi tarafından büyütülen Dulac, henüz on yaşındayken bir fotoğraf makinesi satın alarak sinema hayatına erken dönemlerde başlamıştır. Germaine Dulac, 1920’lerin Avangart sinemanın çok önemli bir figürü haline getiren bir teorisyen, gazeteci, editör ve fotoğrafçı olan ilk feminist film yönetmenlerinden biridir. filmlerinde cinsiyet beklentilerini sorgulayarak cinsiyet rolleri tartışmasını cesaretlendirmede etkili olmuştur (Another/Thea Hawlin, 2018).
Dulac, yerleşik üretim standartlarından ve modellerinden uzaklaşmaya çalışmıştır. Sanatçının kendi kimliğiyle tanımlanacak bir sinema arayışında olmuştur. Germaine Dulac, imgenin, hareketler, jestler, oyunculuk tarzlarındaki karşıtlıklar, metinlerarasılık ve mizansen yapılarıyla birlikte karakterlerin psikolojisini ve öznelliğini ifade etmenin bir aracı olarak sinemayı kullanmıştır (Cineymujer, 2020).
Sinemada “Gerçeklik”
Dulac, sinemayı “gerçeklik yaratan bir sanat” olarak görüp ve bu gücü, dünyada görmek istediği gerçekleri yaratmak için kullanmıştır. Filmlerinin “bir duyarlılık şokundan” doğmasını isteyen Dulac, Gülümseyen Madame Beudet (1922) filminde evliliğe hapsolduğunu hisseden bir kadını anlatır. Germaine Dulac, ilk feminist fimi yönetmesinin dışında feminizmi hem kendi hayatında hem de filmlerindeki kadınlarda izlerini göstermiştir. Örneğin; Dulac gibi filmlerde yer alan kadınlar da sık sık pantolon giyer; Paris sokaklarında dolaşmaya korkmayan, sigara içen, yalnız içki içen, istediklerini öpen, her şeyi sorgulayan ve erkeklere itaat etmek yerine onlarla yüzleşen kadınlar filmlerde yer almaktadır. Dulac, çalışmaları aracılığıyla kadınları ekranda yeni bir şekilde görünür kılmıştır. Beklentileri alt üst eden, kurallara göre oynamayan, kendi hikayelerini yöneten kadın karakterleri göstermiştir (Another/Thea Hawlin, 2018).
İlk Feminist Film
Germaine Dulac’ın The Smiling Madame Beudet (La Souriante Madame Beudet, 1922) filmi, erken dönem Fransız avangard sinemasının en önemli filmi olmasının yanı sıra feminist sinemanın ise ilk örneklerinden sayılmaktadır. The Smiling Madame Beudet, evlendiği kaba adamdan tiksinen ve mahkûm olduğu ev hayatına dayanamayan kadının hikayesini anlatmaktadır. Bu kadın hayatta kalabilmek için zengin hayal gücüne sığınan Madam Beudet’tir. Germaine Dulac, hızlı ve yavaş çekimleri birarada kullanırken üst üste bindirmeler ile bize başrolde yer alan karakterin duygusunu vermeye çalışmıştır. Görüntüye yaptığı manipülasyonlar sonucu filmin dokusunu, Madam Beudet’nin ruh haline büründürmeyi mükemmelen başarır. Madam Beudet’nin gündüz düşleriyle mecbur bırakıldığı hayatın üst üste bindirilmiş görüntüleri empresyonist sinemanın etkisini göstermektedir. Dulac’ın The Seashell and the Clergyman (La Coquille et le Clergyman, 1927) filmi ise sürrealist sinemanın ilk örneği sayılmaktadır. Sesin gelişiyle yapmaya çalıştığı işler ve deneysel çalışmalar Dulac’ın sinemasını da etkilemiştir (Altyazı/Senem Aytaç, 2014).
Ülkemizde ise İstanbul, Van, Hakkari ve Çanakkale’de gerçekleşen 10. Uluslararası FilmMmor Kadın Filmleri Festivali’nde (2012) Germaine Dulac’ın ‘’Madam Beudet’in Gülüşü / The Smiling Madame Beudet / La souriante Madame Beudet’’ ve ‘’Deniz Kabuğu ve Rahip / The Seashell and the Clergyman / La coquille et le Clergyman’’ filmleri de gösterilmiştir.
KAYNAKÇA
- Abisel, N. (2007). Sessiz Sinema. Ankara: De Ki, s. 263-306.
- Erbalaban Gürbüz, Ö. (2014). Modern Si̇nemanın Erken Tari̇hi̇ ve Modern Si̇nema Örneği̇ Olarak Jean Luc Godard Si̇neması. Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, 2 (4), 0-.
- Midilli, S. (2016). Fransız Yeni̇ Dalga Si̇nemasının Eri̇l Üreti̇m Ortamında Bi̇r Kadın Yönetmen: Agnès Varda ve Si̇neması. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Dergisi (IBAD), 1 (2), 216-224.
- Filmmor Kadın Filmleri Festivali (2012) Kitapçığı Erişim Tarihi: 30.05.2023 Erişim Linki: http://filmmor.org/wp-content/uploads/2018/11/10_Filmmor.pdf
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Germaine_Dulac (Erişim Tarihi: 30.05.2023)
- https://altyazi.net/rastgele-bir-film/smiling-madame-beudet/ (Erişim Tarihi: 30.05.2023)
- https://www.anothermag.com/design-living/11093/how-queer-filmmaker-germaine-dulac-kickstarted-surrealist-cinema (Erişim Tarihi: 30.05.2023)
- https://www.cineymujer.com/post/el-cine-queer-surreal-y-feminista-de-germaine-dulac (Erişim Tarihi: 30.05.2023)
- The Smiling Madame Beudet (La Souriante Madame Beudet, 1922) (Erişim Tarihi: 30.05.2023) Erişim Linki: https://www.youtube.com/watch?v=OE0oYGaXdZk
Yorumunuzu Yayınlayın